Neler yeni
Kamu, Memurlar Dünyası, Son Dakika Haberler | Hizmetliler.Com.Tr

Üye olmak için bugün ücretsiz bir hesap açın! Oturum açtıktan sonra, kendi konularınızı ve gönderilerinizi ekleyerek bu siteye katılabilecek ve kendi özel gelen kutunuz aracılığıyla diğer üyelerle bağlantı kurabileceksiniz!

Haber Bilinçaltı kayıtlarımızın iş hayatımıza etkisi

hizmetli

Administrator
Yönetici
Katılım
15 Eyl 2022
Mesajlar
25,292
Tepkime puanı
5
Puanları
38
Her birimiz, farklı özelliklerimizle donanımlanmış şekilde, çocukluğumuzda okul ve yetişkinlikte iş hayatına adapte oluyoruz. Bu adaptasyon süreçlerimizde, özellikle erken çocukluk çağımızda, nasıl bir hayat yaşayacağımıza aldığımız telkinler neticesinde karar veriyoruz. Ailelerimizin deneyimleri, yaşamları, koşulları ve bunlar gelişirken bize karşı olan telkinleri, tutumları, mayamıza eklenerek kişiliğimizi oluşturuyor, bu kişilik çeşitli kodlarla destekleniyor. Kodlara örnek vermek gerekirse, “benim kızım çok sakar, taşıyamaz, kırar” diyen bir annenin kızı çok yüksek olasılıkla, yetişkinlikte de sakar olur ve genelde eline aldığını düşürür. Annesinin bu çocukluk çağı etiketini bilmeyen, hatta annesini tanımayan kişiler dahi yetişkinliğinde de sakarlığından şikayetçi olur. Halbuki, elinden iki üç sefer oyuncak düşürdüğünde, sakarlık yerine, “eline ağır geldi, yardımcı olabilirim istersen” şeklinde desteklense çok yüksek ihtimalle sakar olmaz, daha doğrusu o kodu benimsemez. Çok eleştirilen çocuklar, kendilerini yetersiz olarak kodlar ve yetişkinlik hayatlarındaki tüm eleştirileri ya kabul eder, ya da yerli yersiz tüm etkileşimde bulunduğu kişilere eleştiri yapar. Bu ebeveynlerden gelen telkinlerin oluşturduğu bilinçaltı kodları, yetişkinlikte de iş hayatlarımızda da yaşam senaryomuzun temelini oluşturur. Haylaz, yaramaz, çalışkan, dağınık, akıllı, kurnaz, zeki ama tembel, kafası basmaz vb. iyi ya da kötü uca çocuğu çekebilecek tüm etiketler yaşamlarımızı etkiler. Okul çağında ortaya başlar, iş ve aile hayatımızın kaçınılmaz sonlarının başlangıç noktası olarak karşımıza çıkar. Bir kişilik kuramı olan transaksiyonel analiz, kişiliğimizin nasıl yapılandığı, çevremizle ile nasıl ve ne çeşit iletişim kurduğumuzu ve davranış bozukluklarının nasıl oluştuğu sorgulayan ve bu sorgulamaya cevap arayan, insanları pozitif olarak inceleyen bir kuramdır. Transaksiyonel Analiz, bireylerin ihtiyaçlarına yönelik yollar bulması için kişinin kendisi, etkileşimde olduğu diğer insanlar ve dünya ile ilgili algısının ne olduğu ile ilgilenir. Bir başka deyişle, bu kuram insanların çocukluk çağında şekillendirdikleri algılarına istinaden, kendilerine bir yaşam senaryosu yazdıklarını ve bu senaryoyu birlikte oynayacakları oynayacak aktör veya aktrisler bulduklarını iddia eder. Eric Berne’in deyişiyle “prens ve prenses olarak doğan” insanların nasıl kurbağaya dönüştüklerini ve tekrar nasıl “prens ve prenses olabilecekleri ile ilgilenir. Transaksiyonel analizin temel amacı; bireye özerkliğini kazandırmak ve kendisiyle bütünleşmiş yetişkin benlik durumunu geliştirmektir. “Ben sakar değilim, bana yapıştırılan etiketin mağduruyum, sakar olmak bana ait değil, ebeveynimin algısına ait” farkındalığı ile yetişkin benlik durumuna geçişi sağlamaktır. Transaksiyonel analiz kuramında bahsi edilen özerklik, kişiye, geçmiş yaşamdan aktarılan anne-baba-ebeveyn-akraba etkisinde kalmadan, “yetişkinlik döneminde farkına varırsam yeniden düzenleyebilirim” ilkesiyle yani, emaneten edinilmiş tüm kodlara ve etiketlere meydan okuyarak davranma kapasitesi olarak ifade edilir. Üç temel halden (ego hali) bahsedebiliriz; ebeveyn, çocuk, yetişkin. Aile veya özel hayatımızda yansımalarını gözlemlemek güçlü bir farkındalıkla mümkünken, iş hayatımıza bu nasıl ortaya çıkar, buyurun tartışalım. Ebeveyn temelli ego, özellikle çocukluk dönemi ve anne, baba, yakın akraba olmak üzere çocukluğun beraber yaşandığı otorite figürlerinin kayıtlarından meydana gelir. Çocuk ego ise, 0 ile 7 yaş aralığındaki elde edilen kayıtlardan oluşmaktadır. Yetişkin ego durumu, kişinin sağduyulu ve mantıklı olan özelliğini tanımlar. İş hayatında çocuk musunuz? Yetişkin mi? Ebeveyn mi? Hiç düşündünüz mü? Şimdi her birimiz kendimize ayna tutarak, içsel bir yolculuğa çıkalım. İş hayatındaki genel yakınmalara ışık tutarsak duygusal tacize, iletişim problemlerine, zorbalığa, çatışmalara kolaylıkla denk gelebiliriz. Duygusal taciz (mobbing), zorbalığın yapıldığı, kurban rolünün benimsendiği bir ilişki alışverişidir. Aşırı ilgi veya görmezden gelme gibi iki uçta meydana gelebilir. Tam da bu noktada, kurbanın kim olduğu, zorbanın neden zorbalık yaptığı, bir kurtarıcının olup olmadığı, tam da erken çocukluk çağlarında aldığımız kararlarla yaşanıyor veya yaşatılıyor. Yöneticilik tarzı, çalışma arkadaşlığı ve takım arkadaşlığı uyumu, bu ilişkiler bütününde yaşanan iletişim çatışmaları dahil, erken kayıtlarımızda bize sergilenen tutumlar nedeniyle oluşturduğumuz dünya algısının bir parçasıdır. Örneğin, işyerlerinde anne-baba ilişkisinin nasıl yansıdığına örnek vermek gerekirse, cc’ye yöneticinin şahsi e-maili eklendiğinde, o e-posta hızla cevaplandırılır, hatta konu her neyse sonuca daha hızla ulaşılır. Bu durumu, iki kardeşin birbirini ebeveyne şikayet etmesine benzetilebiliriz, Transaksiyonel analiz kuramı, bu farkındalıkları arttıran, yatkınlıklarımızın analizidir. Son olarak, algılarımızın tutumlarımıza nasıl yansıdığı, rollerimizi seçmemiz, ebeveyn temelli egodan mı geliyor, çocuk egomuzdan mı bize yansıyor, tam da bu noktada ortaya çıkıyor. Annemizi, babamızı eleştirdiğimiz bir noktada, kendimizi aynısını yaparken buluyorsak, işte bu ego hallerimizi rahatlıkla sorgulayabiliriz. İş yerinde zorbayken, aile hayatımızda kurban olmayı seçebiliriz. Ancak, yetişkin ego halimizi keşfedip, kayıtlarımızı irdeleyip, iş hayatımızı ve aile hayatımızı denge içinde düzenlemek mümkün. İSG Haber Telegram grubumuza katılmak için tıklayınız İSG Haber Twitter hesabımıza ulaşmak için tıklayınız
 
Üst
AdBlock Algılandı

Anlıyoruz, reklamlar can sıkıcı!

Tabii ki, reklam engelleme yazılımı, reklamları engellemede harika bir iş çıkarır, ancak aynı zamanda web sitemizin faydalı özelliklerini de engeller. En iyi site deneyimi için lütfen AdBlocker'ınızı devre dışı bırakın.

AdBlock'u Devre Dışı Bıraktım    Hayır teşekkürler