Haber İlk tur aşırı sağın

MERDAN KAÇAR Ankara - Sol ve çevreci partilerin oluşturduğu Yeni Halk Cephesi İttifakı yüzde 28 ile ikinci sıraya yerleşti. Cumhurbaşkanı Emmanuel Macron’un “Cumhuriyet İçin Hep Birlikte” ittifakı ise yüzde 20 civarında oyla üçüncü sırada bulunuyor. Merkez sağcı Cumhuriyetçiler (LR) partisi ve müttefikleri yüzde 10 civarında oy alırken, seçime katılım oranı yüzde 67,5 oldu. 5 yıl boyunca Ulusal Meclis’te görev alacak 577 milletvekilinin seçildiği erken genel seçimlerin ikinci turu 7 Temmuz’da yapılacak.

Macron, seçimlerin ilk sonuçlarından sonra yaptığı açıklamada, aşırı sağcı Ulusal Birlik Partisi’ne karşı açıkça demokratik ve cumhuriyetçi geniş bir birlik çağrısında bulundu. RN Ulusal Meclis Grubu Başkanı Marine Le Pen ise, “Fransızlar, net bir oyla, 7 yıllık iktidarın ardından sayfayı çevirmek istediklerini gösterdiler. Bu sonuç, bir değişim tercihi yolunda ilk adımdır. dedi. Le Pen, parti liderliğini devrettiği 28 yaşındaki Jordan Bardella’nın ikinci tur sonucunda başbakan olmasını umduğunu belirtti.

Ulusal Birlik 9 Haziran’daki Avrupa Parlamentosu seçimlerinde yüzde 31,4 ile açık farkla ilk sıraya yerleşmiş, Cumhurbaşkanı Macron, Meclisi feshederek erken seçim kararı almıştı. Görev süresi Nisan 2027’de dolacak olan Cumhurbaşkanı Macron, aşırı sağcı RN partisinin Mecliste çoğunluk sağlaması halinde bile istifa etmeyeceğini açıklamıştı.

‘Fransa’nın kostüm değiştirme lüksü yok’

Uluç Özülker (Emekli Büyükelçi):Geçmişte ırkçılık, demokrasiden uzaklaşma ve hepsinin ötesinde 1789 Fransız ihtilalinden itibaren laiklik vs bütün bu faktörlerle birlikte var olan hürriyetçi anlayışına aşırı sağın iktidar olması suretiyle bir darbe gelebileceği düşüncesiyle halk birleşti. Bugün aynı koşullar fazlasıyla var. Le Pen “Göçmen politikası, yabancılar, müslümanlar vs bunlara dönük bir mücadeleye gireceğiz ama Fransa’nın kendi geleneksel politikalarıyla bir değişim yaratmak konusunda bir mücadeleye girmeyeceğiz’ dedi. Bu da ilginç bir gelişmedir. Dolayısıyla Fransa’da ortaklaşa olarak bir şeyler yapılmak mecburiyetinde olan sahalar itibariyle gene de çok ümitsiz olmamak gerekebilir diye düşünüyorum. Bir millet olarak Fransa’nın Fransız İhtilali’nden bu yana edinmiş olduğu, giymiş olduğu kostümü değiştirmek gibi bir lüksü yoktur. Oraya kadar gitmez. Ama Fransa’da da Almanya’da olduğu gibi ırkçılığın ön plana çıkmaya başladığı ve bununda çok büyük bir risk oluşturduğunu da kabullenmek lazım.



‘Avrupa’da Türkiye açılımı şart oldu’

Doç. Dr. Murat Aslan (Hasan Kalyoncu Üniversitesi Öğretim Üyesi ve SETA Kıdemli Araştırmacısı): Le Pen’in seçim öncesinde Fransa’nın AB ve NATO’ya yönelik politikasını açıkladığı bir konuşması var. Kesin bir şekilde Avrupa Birliği’nde ulus devletlerin daha hakim olması gerektiğini söylüyor. Aynı zamanda NATO’ya karşı bir tutumu da net bir şekilde dile getiriyor. Cumhurbaşkanlığı seçimlerine kadar Macron’un artık daha rahat hareket etmesi mümkün değil. Ukrayna’ya asker göndermekten bahsetmişti daha önce. Parlamento böyle bir kararı reddeder. İkincisi Trump’ın ABD de seçilmesi söz konusu olursa aynı zihniyette iki farklı siyasi eğilimin birbirlerini de çok fazla yanlarına çekmeyecek şekilde NATO içerisinde iki ayrı çatlak olması söz konusu. Bu da Avrupa güvenliğine menfi etki yapacak bir konu. Türkiye’ye yönelik mutlaka bir açılımda bulunması gerekiyor Avrupa’nın. Aşırı sağın yükselişi Fransa’da bu şekildeyken Avrupa’nın geneli aynı akıma kapılmadığı taktirde Türkiye açısından da bazı fırsatlar var.