Neler yeni
Kamu, Memurlar Dünyası, Son Dakika Haberler | Hizmetliler.Com.Tr

Üye olmak için bugün ücretsiz bir hesap açın! Oturum açtıktan sonra, kendi konularınızı ve gönderilerinizi ekleyerek bu siteye katılabilecek ve kendi özel gelen kutunuz aracılığıyla diğer üyelerle bağlantı kurabileceksiniz!

Haber Kültürel mirası geleceğe taşımak

hizmetli

Administrator
Yönetici
Katılım
15 Eyl 2022
Mesajlar
25,292
Tepkime puanı
5
Puanları
38
639b9a2f86b24a4ab4976e63.jpg

Dr. Av. Muhammed Hardalaç- Kazılar Anadolu tarihi hakkında bizi bilgilendiriyor ve geçmiş hakkında aydınlatıyor. Toprak altında bulunan geçmişin tespit edilmesi ile onların kazılar sonucu çıkartılarak kültür mirasımıza kazandırılması son derece önemli. Bu mirasa sahip çıkmak, en önemlisi geleceğe aktarabilmek, geçmişe ve geleceğe olan borçlarımızdan biridir. Bu kazılardan biri de Kırşehir il merkezinin kuzeybatısında, Kaman ilçesinin 3 km. doğu-kuzeydoğusunda yer alan Kaman Kalehöyük’tür. Höyük, “eski yerleşim yerlerinin zamanla toprakla örtülüp tepe biçimine gelmiş haline verilen isim” olarak ifade edilmektedir. Höyükler genelde üst üste gelmiş çok evreli yerleşim yeri birikimleridir ve günümüze göre en yakını en üstte olmak üzere eskiye doğru uzanan bir katmanlaşma gösterirler. Makalemizde bahsettiğimiz Kalehöyük tarihi İpek Yolu üzerinde bulunuyor. Ortalama 4 bin yıllık kültürel mirası barındıran Kırşehir Kaman’da 30 yılı aşkın bir süredir kazı çalışmaları sürdürülüyor. Anadolu’nun merkezinde yer alan bu faaliyetler, kazılar neticesinde de bugüne kadar 2 bini aşkın eser ortaya çıkarıldı. Kalehöyük kazı alanının yaklaşık 2 km uzağında Kalehöyük Arkeoloji Müzesi yer alıyor. Müzenin höyük formunda inşa edilmiş mimari yapısı, yeşil dokusu ile ülkemizde ve dünyadaki tek örnek olduğunu söyleyebiliriz

Eğitim görevi

Müzeler İç Hizmetler Yönetmeliği’nin 4. maddesinde müzenin tanımı yapılmıştır. Bu yönetmeliğe göre müze “kültür varlıklarını tespit eden, ilmi metotlarla açığa çıkaran, inceleyen, değerlendiren, koruyan, tanıtan, sürekli ve geçici olarak sergileyen, halkın kültür ve tabiat varlıkları konusundaki eğitimini, bedii zevkini yükselten, dünya görüşünü geliştirmede tesirli olan daimi kuruluş” şeklinde ifade edilmiştir. Yukarıda belirttiğimiz yönetmelik kapsamında mevcut eserlerin kronolojik bir sistem içinde ilmi teşhisinin yapılması, depolarda eserlerin sağlıklı bir şekilde korunması, kadrosundaki uzman elemanları ile taşınır ve taşınmaz kültür varlıkları üzerinde ilmi araştırma yapılıp tanıtılması müzelerin faaliyetleri arasındadır. Müzede ve müze dışında eğitici kurslar, konferanslar, geziler düzenlemek ve bu değerleri halka tanıtmak ve eski eser sevgisini geliştirmek, eski eser kaçakçılığı ve bunları yok edici faaliyetleri önlemeye çalışmak, 2863 sayılı Kültür ve Tabiat Varlıklarını Koruma Kanunu kapsamına giren korunması gereken kültür varlıklarının müzelere kaldırılması için gerekli tedbirleri almak ve gene aynı kanun maddesindeki kültür varlıklarının korunması ve değerlendirilmesini sağlamak, gene 2863 sayılı kanun kapsamına giren kültür ve tabiat varlıkları ile ilgili tespit çalışmaları yaparak tescil ile ilgili belgeleri hazırlamak müzelerin başlıca görevleri arasında sayılabilir. Anadolu yaşamının ayrılmaz bir parçasını oluşturan kültür ve tabiat varlıkları, aynı Kaman Kalehöyük kazıları gibi binlerce kazı sonucu gün ışığına çıkarılıyor. Bulunan değerler birçok müzede tarihi anlamak için ziyaretimizi bekliyor

Klazomenai’de bulunan ilk mühür

İzmir’in Urla ilçesindeki Klazomenai Antik Kenti’nde yapılan kazı çalışmalarında kente ait ilk mühür bulundu. Klazomenai, Urla-Çeşme yarımadasının kuzey kıyısında, İzmir Körfezi’nin ortasında yer alıyor. Kentte kazı çalışmaları Prof. Dr. Yaşar Ersoy’un başkanlığında yürütülüyor. Kent hakkında bilgi veren Kazı Başkanı Ersoy, “Klazomenai, Urla’nın İskele Mahallesi’nde yer alıyor. 7 bin yıllık bir kent. Buradaki iskân M.Ö. 5 bin yılından başlayıp Klasik Dönem’e kadar sürüyor. Klazomenai, önemli bir ticaret ve seramik üretim merkezi. Ayrıca deniz aşırı ülkelerde bulunan Klazomenai’ye ait eserler sayesinde de kentin bu yönünü çok iyi anlıyoruz” dedi.

Apollon başı

Bu yılki kazılarda kilden yapılmış bir mühür bulunduğunu belirten Ersoy, mührün üzerinde Klazomenai sikkelerinde de görülen Apollon başının bulunduğunu kaydetti. Ersoy, “Bu mühür, ilk örnek. Zira kentle bağlantılı sikkelerden yaratılan mühürlerle mühürlenmiş vazoları biliyoruz ama mühür bulunmamıştı. Kente ait ilk mührün bulunduğunu söyleyebiliriz. M.Ö. 4. yüzyıla ait, 2 bin 400 yıllık bir mühür” diye konuştu. Kazılarda ilginç bir buluntuya daha rastladıklarını söyleyen Ersoy, şu bilgileri paylaştı: “Basit bir çömlek bulduk. Ancak içinde ele geçirilen veri çok ilginç. Kurban edilmiş yavru bir domuzun kemikleriyle törende kullanılan demir bıçak var. Bir ritüel, tören vazosu. Muhtemelen yeni bir konutun inşası sırasında tanrıça Demeter’e adanmış bir domuz. M.Ö. 10. yüzyıla ait.” Ayrıca dönemin yapılarında kullanılan malzemeye de rastladıklarını vurgulayan Ersoy, “Kentteki bir yapıyı süsleyen mimari bir blok. Taş mermer değil kireç taşı. Urla’ya özgü. Çok rahat yontulabilen ve bölgede rahat bulunabilen Klazomenai’ye ait bir taş. Klazomenai’de yaşayanlar, M.Ö. 3 binden beri bu taşı yapı malzemesi olarak kullanmışlar. Bugün bile bu tür taşların Urla’daki yapılarda kullanıldığını biliyoruz. M.Ö. 6. yüzyıla ait bir silmenin (duvar üzerinde profile yerleştirilen ve dönen parça) süslemesi. Üzerinde yaprak motifleri görülmekte. Bu da kente ait olan Arkaik Dönem’deki etkileyici yapıların süslerinden biri” dedi.
 
Üst
AdBlock Algılandı

Anlıyoruz, reklamlar can sıkıcı!

Tabii ki, reklam engelleme yazılımı, reklamları engellemede harika bir iş çıkarır, ancak aynı zamanda web sitemizin faydalı özelliklerini de engeller. En iyi site deneyimi için lütfen AdBlocker'ınızı devre dışı bırakın.

AdBlock'u Devre Dışı Bıraktım    Hayır teşekkürler