Neler yeni
Kamu, Memurlar Dünyası, Son Dakika Haberler | Hizmetliler.Com.Tr

Üye olmak için bugün ücretsiz bir hesap açın! Oturum açtıktan sonra, kendi konularınızı ve gönderilerinizi ekleyerek bu siteye katılabilecek ve kendi özel gelen kutunuz aracılığıyla diğer üyelerle bağlantı kurabileceksiniz!

Haber Kütahya’nın kalbi Tavşanlı Höyük

  • Konbuyu başlatan Milliyet
  • Başlangıç tarihi
M

Milliyet

Guest
6302491f86b2453920d52c63.jpg

Doç. Dr. Erkan Fidan x erkanfidan@gmail.com-Tavşanlı Höyük Kazı Başkanı:

Tavşanlı Höyük, Kütahya’nın Tavşanlı ilçesinin yaklaşık 1.5 km güneyinde, ovanın en önemli su kaynağı olan Orhaneli Çayı’nın hemen kenarında yer alıyor. Höyük ve çevresi, en azından 650x700 metre ölçülerindedir. Bu şekilde yerleşme Batı Anadolu’da pek de alışık olmadığımız büyüklükte, yaklaşık 45 hektarlık bir alana yayılıyor. Höyükte 21 metre yüksekliğinde bir arkeolojik dolgu bulunuyor. İki koniden oluşan höyük havadan bakıldığında kalp şeklini andırıyor. Bu sebeple de kazı ekibi tarafından “Kütahya’nın kalbi” olarak nitelendiriliyor. Arkeolojinin önemli isimleri Prof. Dr. Kurt Bittel 1930’larda, Prof. Dr. Tahsin Özgüç ise 1940’larda Tavşanlı Höyük’e dikkat çeken ilk bilim insanlarıdır. Özgüç, Belleten Dergisi’nin 1944 yılında yayımlanan 29. sayısında bir testiden şöyle bahseder: “Bu testi 1941 yılında Tavşanlı Ovası’nda ve Tavşanlı’ya takriben iki kilometre mesafede bulunan büyük bir höyükten çıkartılmıştır. Kocasu Çayı’nın sol kenarında bulunan bu höyük tahrip edildiği kaçak kazılara maruz kalmıştır ve bugün bir tarla olarak kullanılmaktadır. Hiçbir arkeoloji haritasında gösterilmeyen, Doktor K. Bittel tarafından görülüp zikredilen ve tetkik edilmediği de ilave olunan Tavşanlı yanındaki devamlı iskân yerlerinden biri de bu höyük olmalıdır.” Özgüç, özellikle Tavşanlı Ovası’nda mutlaka kazı yapılması gerektiğini ve kazı yeri tespiti için de tetkiklere ihtiyaç olduğunu söyleyerek, özellikle Tavşanlı Höyük’te bir tabaka kazısına ihtiyaç olduğunu belirtir. 1980’lerde Prof. Dr. Turan Efe, Tavşanlı Höyük’ün önemini vurgulayan, bölgede araştırma yapmış diğer bir bilim insanıdır. Efe yayınlarında, Tavşanlı Höyük’ün hem M.Ö 3. binyıl hem de M.Ö 2. binyıl için önemini belirterek, Asur Ticaret Kolonileri Dönemi ve Hitit İmparatorluk Dönemi ile çağdaş tabakalarının olduğunu söyler. Höyükte kazılar öncesi en detaylı çalışma ise Doç. Dr. Erkan Fidan tarafından 2017 ile 2021 yılları arasında Eskişehir ve Kütahya İlleri Tarih Öncesi Dönem Yüzey Araştırmaları kapsamında yapıldı. “Intensive survey” yöntemiyle 10 binden fazla çanak parçasının değerlendirildiği araştırmalar çerçevesinde höyük ve çevresinde geniş bir alanda jeofizik araştırmaları yapıldı. Ayrıca sit alanı dışında gerçekleştirilen 10 ayrı delgi sondaj neticesinde hem arkeolojik alanın çok geniş olduğu anlaşıldı hem de söz konusu sondajlardan alınan sedimanlar içerisindeki yanmış odun parçalarından elde edilen yaklaşık 20 radyokarbon tarihi sayesinde höyük çevresi tarihlendirildi.

6302492786b2453920d52c66.jpg


8100 yıl öncesi

Yaş tayini analizi sonuçlarına göre ilk yerleşimin günümüzden 8100 sene önce başladığı Tavşanlı Höyük, bu şekliyle Kütahya’nın bilinen en eski yerleşmesidir. Ayrıca yerleşmede Tunç Çağı olarak tanımlanan M.Ö 3. binyıl, Asur Ticaret Kolonileri Çağı ve Hitit İmparatorluğu ile çağdaş olan tabakalar mevcut. Yerleşimin, en geniş sınırlarına M.Ö 3. binyılda ulaştığı ve bu dönemde Batı Anadolu’nun en büyük yerleşmelerinin başında geldiği anlaşılıyor. Yüzey araştırmalarındaki sonuçlar sebebiyle, 2021 yılında Tavşanlı Höyük’te Bilecik Şeyh Edebali Üniversitesi Öğretim Üyesi Doç. Dr. Erkan Fidan başkanlığında Cumhurbaşkanı kararlı arkeolojik kazılar başladı. 2022 yılı ile birlikte ise Tavşanlı Höyük, Türk Tarih Kurumu proje desteği ile 12 aylık kazı statüsüne yükseltildi.

6302492b86b2453920d52c68.jpg


Silo ve çöp çukurları

Kazılar öncelikle, höyüğün üzerindeki en geç tabakalar olan günümüzden 4000 ila 3200 sene öncesine tarihlenen yerleşim yerinde yoğunlaştı. Kazılan alanda en üstte Hitit İmparatorluğu’nun son dönemleri ile çağdaş olan ocak ve duvar kalıntıları dışında esasen çukurlar ile karşılaşıldı. Bazıları taş ya da kerpiç ile çevrelenmiş birer silo olan bu çukurların çoğunluğu ise toprağa açılmış çöp çukurlarıdır. Ancak bunlardan bazılarında sadece domuz kemiklerinin bulunması, depolama dışında, şölen ve tören gibi ritüelleri de akla getiriyor. Bilindiği gibi Hitit yazılı metinlerinde domuz gömüleri yer altı tanrıları ile ilişkilendirilir.

6302492e86b2453920d52c6a.jpg


Benzersiz mühür

Söz konusu silolardan birinin tabanı üzerinde bulunan kısmen kırık pişmiş toprak bir mühür, bugüne kadar eşi olmayan, ünik bir yerel üretimi ortaya koyuyor. Günümüzden 3300 sene öncesine tarihlenen Hitit İmparatorluk Dönemi sonu ile çağdaş bir silonun tabanında bulunan mührün, Tavşanlı’daki yerel bir yönetici ile ilgili olabileceği düşünülüyor. Kırılarak işlevini yitirdiği için siloya atıldığı değerlendiriliyor. Mühür bugüne kadar bilmediğimiz bir şekilde hem Anadolu’dan hem de Ege Dünyası’ndan etkiler taşıyor ama henüz başka bir benzeri de bulunmuyor. Mührün dış hattındaki merdiven bant, Anadolu geleneğindendir ve Asur Ticaret Kolonileri Dönemi’nden itibaren, özellikle Hitit Dönemi’nde mühürler üzerinde sevilerek kullanılır. Mührün pişmiş toprak olması da Anadolu geleneğinin devamı olarak yorumlanabilir. İç kısımda ise orta alanda bir tekne motifi seçiliyor. Teknenin altına doğru uzanan altı adet dikey çizgi ise kürekler olmalıdır. Söz konusu teknelerin farklı biçimleri Ege Dünyası’nda M.Ö. 3. binyılda Minos, M.Ö 2. binyılda ise Miken mühürlerinden biliniyor. Ancak gerek bulunduğu yer gerek dönemi gerekse de baskı yüzeyindeki detaylar bir arada değerlendirildiğinde mührün eşsiz bir buluntu olduğunu söyleyebiliriz. Kazılarda ele geçirilen mermer bir kabza başı ve bir hançer, Ege Dünyası ile ilişkileri perçinliyor. Batı Anadolu’da bugüne kadar sadece 2-3 yerleşmede bulunmuş olan Miken kılıçlarına ait mermer kabza başlarından Tavşanlı Höyük’te de bulunmuş olması ilginçtir. Ayrıca M.Ö 3. binyıldan itibaren Anadolu’dan bildiğimiz tipte olan ancak perçin deliklerinin yerleştirilişi Miken kılıçlarını anımsatan bir hançer/kılıç buluntusu da önemlidir.

Tekstil üretimi

Daha alt tabakalarda, günümüzden yaklaşık olarak 4000 ila 3600 yıl öncesine tarihlenen Orta Tunç Çağı ile ilişkili kazılardan ise şehrin kuvvetli bir yangın geçirdiği anlaşılıyor. Henüz az sayıda yapı kazılmış olsa da evlerin içinde günlük işlerde kullanılan kap kacak, alet ve tekstil üretim araçları bulundu. Özellikle yerleşmede yoğun olduğu düşünülen nüfusa da paralel olarak tekstil üretimi ile ilişkilendirilen çok sayıda pişmiş toprak ağırşak ve tezgâh ağırlıkları yanında kemikten onlarca iğ ele geçirildi. Bu malzemenin Orta Anadolu’daki Asur Ticaret Kolonileri merkezleri ile benzeşmesi, Tavşanlı Höyük’ün yüzünü Orta Tunç Çağı’nda doğuya çevirdiği ve höyük sakinlerinin Orta Anadolu Koloni Çağı yerleşmeleri ile ilişkili olduğunu gösteriyor. Yerleşmenin en geniş alana yayıldığı günümüzden 5000 ila 4000 yıl öncesine tarihlenen, daha alt seviyelerdeki İlk Tunç Çağı’na ait henüz çok az alan kazılabildi. Ancak bu alanlarda jeoradar çalışmalarıyla, İç Batı ve Orta Anadolu’da görülen yerleşim sisteminden çok farklı olarak, Ege Dünyası ve Batı Anadolu sahil kesiminde olduğu gibi düzenli cadde ve sokakları olan bir yapı modeli gözlemlendi. Dikdörtgen şeklindeki uzun evler, söz konusu cadde ve sokakların arasındaki yapı bloklarını oluşturuyor. Özellikle Midilli Adası’nda bulunan Thermi yerleşmesindeki çağdaş tabakalara çok benzeyen bu yerleşim planı sayesinde, söz konusu dönemde yerleşmenin Ege Dünyası ile ilişkisi ortaya çıkıyor.

Doğu-batı arasında

Batı Anadolu’da bugüne kadar kazılan en büyük yerleşmelerin en fazla 4-5 hektarlık bir alan kapladığı düşünüldüğünde 45 hektarlık yayılımı ile Tavşanlı Höyük’ün bölgesi için bir başkent olması kuvvetle muhtemeldir. Yerleşme Tunç Çağlarında Ege Dünyası ve Orta Anadolu arasında, her iki bölge ile de ilişki kuran, doğu ile batı arasında bir merkez görünümündedir. 30 yıllık bir projenin henüz başında olan kazılar, iki bölge arasındaki bağlantıyı anlamak, ayrıca bölgede yerel bir beyliğin izlerini aramak üzerine Kültür Varlıkları ve Müzeler Genel Müdürlüğü’nün izinleri, Tavşanlı Belediyesi’nin ana sponsorluğu ve Farika Porselen’in katkılarıyla devam ediyor.
 
Üst
AdBlock Algılandı

Anlıyoruz, reklamlar can sıkıcı!

Tabii ki, reklam engelleme yazılımı, reklamları engellemede harika bir iş çıkarır, ancak aynı zamanda web sitemizin faydalı özelliklerini de engeller. En iyi site deneyimi için lütfen AdBlocker'ınızı devre dışı bırakın.

AdBlock'u Devre Dışı Bıraktım    Hayır teşekkürler