- Katılım
- 15 Eyl 2022
- Mesajlar
- 25,292
- Tepkime puanı
- 5
- Puanları
- 38
DIŞ HABERLER SERVİSİ - Uluslararası Adalet Divanı’nda (UAD) “İsrail’in işgal ettiği Filistin topraklarındaki uygulamalarının hukuki sonuçlarına ilişkin danışma görüşü” duruşmalarının son gününde Türkiye, Arap Birliği, İslam İşbirliği Teşkilatı ve Afrika Birliği ile birlikte sözlü beyanda bulundu. Dışişleri Bakan Yardımcısı Ahmet Yıldız, Hollanda’nın Lahey kentinde düzenlenen duruşmada İsrail’in Filistin işgaline ilişkin Türkiye’nin argümanlarını sundu. Uluslararası sistemin şu anda yıkım aşamasında olduğunu belirten Yıldız, bunun nedeninin Filistin halkına on yıllardır uygulanan adaletsizlik olduğunu söyledi. Yıldız, ihtiyati tedbir kararının tam olarak uygulanmasını talep ederken, “İsrail’in Doğu Kudüs’te dahil olmak üzere işgal ettiği Filistin topraklarındaki yapmış olduğu uygulamalar, bütün Filistin’de olumsuz sonuçlara neden olmaktadır. Filistinliler, kendi toprakları üzerinde, haklarından mahrumdur. Adalet, eşitlik, insan onuru ve çok uzun zamandan beri hak ettikleri bağımsızlığı istemektedirler” ifadelerini kullandı.
Şimdi ne olacak?
İsrail-Filistin çatışmasının nedeninin köküne inmeden bölgede bir barış ve istikrar sağlamanın mümkün olmayacağını belirten Yıldız, iki devletli çözümü vurguladı. İsrail’in Batı Şeria’daki hukuk dışı yerleşimlerine de değinen Yıldız, “Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi’nin (BMGK) birincil sorumluluğu uluslararası barış ve istikrarın sağlanması ve korunmasıdır. BMGK maalesef bu görevde başarısız olmuştur” dedi. Yıldız, İsrail’in Kudüs’ü başkent ilan etmesi ile El Aksa Camii ve Harem-i Şerif gibi kutsal mekanların statüsü ile ilgili konuların da sorunları derinleştirdiğini söyledi.
BM yönetiminin UAD’den talep ettiği görüş kararı, İsrail’in Filistin topraklarındaki eylemleri konusunda olacak. UAD bu durumun yasadışı olduğuna hükmedebilir. Uluslararası Adalet Divanı’nın alacağı karar bağlayıcı olmamakla birlikte, önemli bir etki yaratabilir ve İsrail üzerinde baskı oluşturabilir. Bu dava, Güney Afrika Cumhuriyeti’nin soykırım suçlamasıyla İsrail hakkında açtığı ve 26 Ocak’ta kabul edilen davadan farklı.