- Katılım
- 15 Eyl 2022
- Mesajlar
- 25,292
- Tepkime puanı
- 5
- Puanları
- 38
Tarihler 29 Ekim 1968'i gösteriyordu ve sıradan bir Salı günüydü. Haberlerde, Vietnam Savaşı karşıtı protestonun kontrolden çıktığı ve Londra'daki Amerikan Büyükelçiliği önünde şiddet patlak verdiği vardı. İngiltere'nin radyoları, Joe Cocker'ın geleceğin bir numaralı hit şarkısı olacak "With A Little Help From My Friends"i bol bol çalıyordu.
İMKANSIZI BAŞARDI, İNSAN AVI BAŞLADI
Bu arada Durham Hapishanesinde, Britanya'nın en tehlikeli suçlularından biri, imkansızı denemeye ve hapishanenin yüksek güvenlikli E Kanadı'ndan kaçmaya hazırlanıyordu. Kaybolması ülke çapında bir insan avına yol açtı.
Kray İkizleri, Büyük Tren Soygunu ve Harry Roberts'ın ortaya çıktığı son yıllarda, ülkenin en korkulan silahlı soyguncusu John McVicar, suç ve suçluları yeniden Britanya'da haber manşetlerine taşıyacaktı.
28 yaşındaki John McVicar, ülkenin en zorlu suçlularından bazılarıyla birlikte, Durham'ın kale gibi E Kanadı'nda tutuluyordu. Burası adeta "hapishane içinde hapishane"ydi ve neredeyse "kaçılamaz" olarak görülüyordu, ancak Londralı soyguncu, bu teoriyi paramparça edecekti. Aslında, McVicar daha önce de hapishaneden kaçmayı başarmıştı. 1966'da, onu Wight Adası'ndaki Parkhurst Hapishanesi'ne taşıyan otobüsten kaçmıştı. Dört ay boyunca polisin tüm çabalarına rağmen bulunamadı. Yakalandığında ise yeniden hapishaneye gönderildi ancak bu onu durdurmadı. 26 Ekim 1968'de yine iş başındaydı.
BUZ GİBİ NEHRİ YÜZEREK GEÇTİ
Bir havalandırma bacasına girmeyi ve baca boyunca sürünmeyi, egzersiz sahasına girmeyi ve ardından kendini hapishane duvarından aşağı indirmeden önce çatıyı geçmeyi başardı. Gecenin bir yarısı, kalbi hızla atarken McVicar, kendini Durham şehrinin dar, dolambaçlı sokaklarında koşarken buldu. Kaçak, herhangi bir köprüyü geçmek yerine, buz gibi soğuk Wear Nehri boyunca yüzdü ve gecenin geri kalanını terk edilmiş bir arazide uyuyarak geçirdi.
Ertesi gün, büyük bir polis avı başlatıldığında ve televizyon ekipleri ve gazeteciler Durham'a koşarken, McVicar kalabalık yollardan uzak durdu. Nehir ve demiryolunun akışını 12 kilometre boyunca takip etti ve sonunda Chester-le-Street'e ulaştı. Yerel halk tarafından fark edilmesine rağmen, çevrede toplanan polisler tarafından yakalanmaktan kurtuldu. McVicar, iki yıl boyunca, 1970'de yeniden yakalanana kadar kaçak kaldı.
KAÇIŞININ HİKAYESİ FİLM OLDU
26 yıl hapis cezası almasına rağmen, 1978'de şartlı tahliye edildi ve otobiyografisi McVicar'ı kaleme aldı. Kaçışının hikayesi daha sonra efsane The Who grubunun solisti Roger Daltry'nin başrolde oynadığı 1980'lerin hit filmine dönüştürüldü. Ayrıca Leicester Üniversitesi'nde yüksek lisans eğitimi almaya başladı ve gazeteci olarak başarılı bir kariyere imza attı. 80 ve 90'lı yıllarda düzenli olarak televizyonda görülen bir figür haline gelmişti. "1 Numaralı Halk Düşmanı" artık bir televizyon yıldızıydı.
İNZİVAYA ÇEKİLDİ
İngiliz gazetesi The Sun'ın haberine göre eski banka soyguncusu, yaşlılığında Essex, Althorne'daki bir köy barının arkasındaki bir karavanda tek başına yaşamaya başladı.
80 yaşındaki kız kardeşi Janice, The Sun'a yaptığı açıklamada şunları söyledi:
Alıntı Metni
McVicar'ın husky cinsi köpeği Lucky'yi yürürken kalp krizinden öldüğünden şüpheleniliyor. Essex Polisi, John McVicar'ın 6 Eylül'de hayatını kaybettiğini ve ölümünün şüpheli olmadığını söyledi.
